Kanser Tedavileri ve Beslenme - Kanserle Mücadele Derneği

29-08-2023
Kanser Tedavileri ve Beslenme

Alternatif ve tamamlayıcı tıp terimlerini gerek kanser teşhisi, gerekse kanserden korunma ve tedavisinde duymuşsunuzdur. Ancak bu yöntemlerin ne kadar güvenli olduğunu biliyor musunuz?

 

Kanıtlanmış tedaviler bir dizi sıkı çalışmalar sonucunda güvenli ve etkili bulunan tedavi yöntemleridir. Bu çalışmalar sonucunda kullanılacak tedavi yöntemleri veya ilaçlar FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu) tarafından onaylanarak kabul edilir. Öncelikle üzerinde çalışılan ilaç veya tedavi yönteminin insanlar için güvenli ve etkili olup olmadığını görmek için klinik çalışmalar yapılır. İlaç insanlar üzerinde kullanılmadan önce ise laboratuvarda ve hayvanlarda çalışmalar yapılır. Bu çalışmalar yapıldıktan sonra, geliştirilen ilacın veya tedavi yönteminin güvenli olduğu sonucuna varılırsa, hasta olan bireyler üzerinde ilacın etkisi incelenir. Eğer geliştirilen ilaç, hasta bireylerde olumlu etki yaratırsa FDA ilacın kullanımı için onay verebilir.

 

Tamamlayıcı terimi, etkisi kanıtlanmış olan tedavilere ek olarak uygulanan tedavileri içerir. Bu konuda stresi azaltmaya yönelik uygulanan meditasyon örnek olarak verilebilir. Tamamlayıcı yöntemler hastalığı iyileştirmeye yönelik değil, semptom ve iyilik halinin düzeltilmesinde kullanılabilir.

 

Alternatif yöntemler ise, kanseri iyileştiren tedaviler olarak tanımlanır. Ancak bu yöntemlerin etkisi yeteri kadar çalışma yapılmadığı için ya kanıtlanmamıştır ya da çalışmalar sonucunda etkisiz bulunmuştur. Eğer etkileri kanıtlanmış tedaviler yerine alternatif tedavi alıyorsanız, uygun olmayan veya etkisi olmayan tedavi neticesinde zarar görebilirsiniz.

 

Tedavi Sırasında Beslenmenizi Olumsuz Etkileyebilecek Yan Etkiler

Tedavi sırasında tek konsantre olmanız gereken kanserle savaşmak olmalı. Sağlıklı beslenmek, bu savaşta güçlü kalmanızı sağlarken, vücudunuzun gereksinimi olan besin öğelerini de karşılamanızı sağlayacaktır. Ancak tedavi sırasında, tedaviye bağlı oluşabilecek birtakım yan etkiler beslenmenizi olumsuz yönde etkileyebilir. Tedavi öncesinde, size uygulanacak olan tedavi şekli ve olası yan etkiler hakkında sağlık personeli çeşitli bilgiler verse de, bu yan etkiler kişiden kişiye değişiklik gösterir. Bazı hastalar herhangi bir yan etki yaşamazken, bazı hastalar da spesifik birkaç yan etkiyi daha yoğun yaşayabilmektedir. Birçok faktör ne tip yan etki yaşayabileceğinizi ve bunların ne kadar ağır olacağını etkiler. Bu faktörler arasında kanserin türü, tedavi edilen bölge, tedavinin şekli ve uzunluğu ve tedavinin dozu bulunur.

 

Kendinizi Tedaviye Hazırlayın

Tedaviye başlayana kadar, bu tedavinin sizde bir etki yaratıp yaratmayacağını ya da yarattığı takdirde sizi nasıl etkileyeceğini tam olarak bilemezsiniz. Bu tedaviye kendinizi hazırlamanın en iyi yolu, bu süreci; “kendinize konsantre olmanız ve iyileşmeniz” olarak düşünebilirsiniz.

 

İşte size hazır olmak için birkaç yol:

 

Olumlu Düşünün:

Tedaviye bağlı gelişebilecek komplikasyonlara duyduğunuz kaygıyı, pozitif bir tutum göstererek, hissettiklerinizi konuşup, kanser ve tedavi hakkında daha bilgili olarak azaltabilirsiniz. Sonuç olarak, tedavinin muhtemel komplikasyonlarıyla başa çıkma konusunda planlı olmak, kendinizi daha kontrol altında hissetmenizi ve tedaviye olan isteğinizi korumanıza yardımcı olacaktır.

Tedaviye bağlı gelişebilecek muhtemel komplikasyonlar, birçok insanın yemek yemesini ya çok az etkiler ya da etkilemez. Yemek yemenizi engelleyecek bir komplikasyon gelişmiş olsa dahi, bunlar hafiftir ve birçoğu kanser tedavisi sonrası ortadan kaybolacaktır. Gelişebilecek muhtemel komplikasyonları kontrol altına almak için çeşitli ilaçlar da mevcuttur.


Sağlıklı Diyet

Sağlıklı diyet insan vücudunun optimum şekilde fonksiyon gösterebilmesi için hayati önem taşır.

Eğer sağlıklı bir diyet uygularsanız, tedavi süresince; gücünüzü korur, vücut dokularının yıpranmasını önler, dokularınızı yeniler ve infeksiyona karşı direncinizi sürdürürsünüz.

 

Sağlıklı beslenen bireyler her zaman tedavinin muhtemel komplikasyonlarıyla baş etme konusunda daha başarılıdırlar. Aslında bazı kanser tedavileri yeterli ve dengeli beslenen bireylerde daha etkili olmaktadır.


Kanser Tedavileri ve Beslenme

 

Ameliyat

Ameliyat kanser hücrelerini ve onu çevreleyen dokunun vücuttan alınması olarak tanımlanır. Ameliyat sonrasında, tedavi kemoterapi ve/veya radyoterapi ile desteklenebildiği gibi, ameliyat öncesinde tümörün küçültülebilmesi için radyoterapi ve/veya kemoterapi de uygulanabilir. Onkoloğunuz çeşitli tetkikler sonucunda nasıl bir tedavi planı çizeceğini belirler. Ameliyat sonrasında yaralarınızın iyileşmesi için protein ve kalori gereksiniminiz artar. Birçok insan ameliyat sonrasında ağrı ve halsizlik yaşadığı için, gereksinimi olan besin öğelerini karşılayamayabilir. Ağız, yemek borusu, mide, ince ve kalın barsak gibi birtakım organların herhangi bir bölümü, cerrahi işlemle alındığı takdirde, vücudun gereksinim duyduğu besin öğelerini kullanma yeteneğinde değişiklikler olabilir.  Ameliyattan önce, kırmızı kan hücrelerini etkileyen, kanı incelten veya pıhtı oluşumunu sağlayan (B6, folik asit, B12, E vitamini, K vitamini, omega-3, sarımsak, zencefil) herhangi bir vitamin desteği alıyorsanız bunu kesmeniz önerilir.

 

Ameliyat sonrası beslenme düzeni üç basamaklı planlanmalıdır;

 

Birinci basamakta sindirimi kolay sıvı gıdalar tercih edilmelidir. Bulantı, kusma veya ishaliniz varsa sıvı gıdaları katı gıdalara göre daha iyi tolere edebilirsiniz. Birinci basamaktaki sıvı gıdalar, ameliyat sonrası barsaklarınızı çok yormayan ve günlük yaklaşık 500 kaloriden oluşan bir beslenme düzeninden meydana gelir. Bu basmakta su, limonata, açık çay, meyve suları (süzülmüş), süzülmüş sebze çorbaları gibi besinler bulunur. Bu düzen uzun süre sizin gereksiniminizi karşılayamadığından dolayı aksi belirtilmedikçe ameliyattan sonraki ikinci günde ikinci basamağa geçebilirsiniz.

 

İkinci basmakta birinci basamakta bulunan besinlere ilave olarak, pirinç pilavı, her türlü meyve suyu, muhallebi, beyaz ekmek, ızgara et, tavuk, balık, süt gibi besinler yer alır. Kolay sindirilemediği için bulgur pilavı, kurubaklagiller, kepekli ekmek gibi posalı gıdaların yanında, gaz yapan karnabahar, lahana gibi sebzeler tüketilmemelidir.

 

Üçüncü basamak normal beslenme düzenini içerir.

 

Ameliyat sonrası birkaç öneri:

  • Yiyecek ve içeceklerinizin kolay sindirilebilen ve düşük yağlı olmasına dikkat edin. Posalı besinlerin sindirimi zor olduğundan, bir süre posalı besinleri tercih etmeyin.
  • Gaz yapan yiyeceklerden uzak durun (baklagiller, karnabahar, turp vs.)
  • Gün içerisinde sıvı kaybını önlemek için sıvı tüketiminizi artırın.
  • Öğün sayınızı artırarak az ve sık beslenin.
  • Yemek yemek için acıkmayı beklemeyin, öğünleriniz için belirlediğiniz saatlerde yemek yiyin ve öğün atlamamaya özen gösterin.
  • Günlük aktivitelerinize sağlık personelinin gözetimi altında mümkün olduğunca çabuk dönmeye çalışın. Yatağa gerektiğinden fazla bağımlı kalmayın.
  • Proteinler eski gücünüze kavuşmanızda ve yeni hücrelerin yapılmasında size yarar sağlayan besin öğelerinden biridir. Bu nedenle yumurta, et ve süt ürünlerinin tüketimini bir miktar artırabilirsiniz.
  •  

Ameliyat sonrası yeteri kadar C vitamini, demir, kalsiyum, magnezyum ve potasyum aldığınızdan emin olun.


Radyoterapi

Radyoterapide, radyasyon kanserli bölgeye uygulanarak kanser hücrelerinin büyümesi ve bölünmesi engellenir. Radyasyon kanserli hücrelerin yanında, bu hücreleri çevreleyen sağlıklı dokularda da bazı etkiler yaratabilmektedir. Ancak bu dokuların birçoğu kendini yenileyebilme özelliğine sahiptir.<

Kanserli hastalar genellikle 2 ila 9 hafta, haftada 5 gün radyoterapi görürler. Tedaviye bağlı oluşabilecek yan etkiler ise radyoterapinin uygulanacağı bölgeye, bölgenin büyüklüğüne, uygulanacak toplam doza ve tedavi sayısına bağlı olarak değişiklik gösterir. Baş ve boyun bölgelerine uygulanan radyoterapi ağızda kızarıklık ve iritasyona, ağız kuruluğuna, çiğneme güçlüğüne, tat duyusunda kayba, bulantı ve kusmaya neden olabilir. Göğüs bölgesine uygulanan radyoterapi yutma güçlüğüne yol açabilir. Eğer mide veya karın bölgesine radyasyon tedavisi alıyorsanız bulantı, kusma veya ishal gibi sorunlar yaşayabilirsiniz.

 

Komplikasyonlar genellikle tedavinin ikinci ya da üçüncü haftasında başlar ve tedavinin 2/3’lük bölümü tamamlandığında en üst seviyeye ulaşır. Radyoterapi bittikten sonra birçok komplikasyon iki ile üç hafta içerisinde biter (ancak bazılar daha uzun sürebilir).

 

Kemoterapi

Kemoterapi hızlıca çoğalan hücreleri öldürmek için tasalanmış çok güçlü ilaçların vücuda verilmesiyle uygulanır. İlaçlar genellikle damar ve ağız yoluyla uygulanır. Kemoterapi ilaçları kanser hücrelerine zarar verirken, yararlı hücrelerin de zarar görmesine neden olur. Kemik iliği, saç ve sindirim sistemini kaplayan mukoza hücreleri kemoterapi ilaçlarından yoğun şekilde zarar gören bölgelerdir. Kemoterapi ilaçlarının bu bölgelerde yarattığı yıkımlar sonucunda birçok yan etki ortaya çıkabilir. Yan etkiler alınan kemoterapi ilacına, ilacın nasıl alındığına ve verilen doza göre farklılık gösterir. Kemoterapiye bağlı olarak genellikle iştah kaybı, tat ve koku duyularında değişiklikler, ağız içi yaralar, bulantı, kusma, kabızlık, ishal, halsizlik, beyaz kürenin düşmesi (beyaz kürenin düşmesiyle infeksiyon riski artar) ve kiloda değişiklikler (kazanım ya da kayıp) gibi birtakım yan etkiler meydana gelir. Bu gibi yan etkiler sizin optimum beslenmenizi olumsuz yönde etkileyerek gücünüzün düşmesine neden olabilir. İlerleyen bölümlerde bu yan etkilerle baş etme konularında çeşitli bilgiler bulacaksınız.

 

İmmünoterapi

Biyolojik tedavi olarak da adlandırılan immünoterapi, vücudun doğal bağışıklık sisteminin uyarılarak kanserle savaşmasının sağlanmasıdır. İmmünoterapi bazen tek başına, bazen de adjuvan (başka bir tedaviyle beraber veya bir başka tedavi sonrası) olarak uygulanır. Araştırmacılar, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini algılamasını ve immün cevabı güçlendirerek kanser hücrelerinin yok edilmesini sağlayan değişik immünoterapi tipleri geliştirmişlerdir.

 

İmmünoterapiye bağlı yan etkiler tedaviden tedaviye farklılık gösterir. Genel olarak immünoterapi ateş, halsizlik, zayıflık ve iştahsızlık gibi yan etkiler doğururken, immünoterapi alan bireylerin protein ve enerji gereksinimleri diğer kanser tedavilerinde olduğu gibi artış gösterir. Bu yan etkilere bağlı olarak yetersiz besin tüketen bireylerde zayıflama görüldüğü gibi, zayıflığın devam etmesiyle malnütrisyon dediğimiz yetersiz beslenme tablosu ortaya çıkabilir. Malnütrisyon beklenen iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir.

 

Eğer kilo kaybeden bir grafiğiniz varsa, yüksek kalori ve protein içeren yiyecekleri tercih edin. Sıvı içeren ve besleyici değeri yüksek bir beslenme şekli halsizliğin ve dehidrasyonun (sıvı kaybı) önlenmesinde size yardımcı olabilir. Eğer bulantı ve kusma yaşıyorsanız, kendinizi yemek yemek için zorlamayın. Bu dönemde dehidrasyonu (sıvı kaybı) önlemek için su, meyve suyu ve ayran içmeyi deneyebilirsiniz.

 

Hormon Tedavisi

Belirli bazı hormonlar, özellikle meme ve prostat gibi bazı kanser türlerinin ortaya çıkmasına ve ilerlemesine neden olabilir. Hormon tedavisi, çeşitli ilaçlar ara

Haberler

24-04-2025
Kanser Hastası Yakını İhtiyaç Sahibi Ailenin Çocuklarına Giyim Yardımı Yapıldı.

Kanserle Mücadeleyi Destekleme Derneği Kanserleri Çocuklara Bir Umut Ol İktisadi İ

24-04-2025
Sosyal Destek Faaliyetler Kapsamında Nakdi Yardım.

Kanserle Mücadeleyi Destekleme Derneği Kanserli Çocuklara Bir Umut Ol İktisadi İş

22-04-2025
İhtiyaç Sahibi Engelli Vatandaşlarımıza Tekerlekli Sandalye Bağışı

Kanserle Mücadeleyi Destekleme Derneği Kanserli Çocuklara Bir Umut Ol İktisadi İş

22-04-2025
İhtiyaç Sahibi Kanser Hastalarına Gıda Yardımı

Kanserle Mücadeleyi Destekleme Derneği olarak maddi durumu olmayan kanser hastalarımıza g

17-03-2025
KANSERLE MÜCADELEYİ DESTEKLEME DERNEĞİ SAMSUN BAFRA’DA KIYAFET VE GIDA YARDIMI YAPTI

Kanserle Mücadeleyi Destekleme Derneği olarak Samsun İli Bafra ilçesinde tanıtım